12 May 2010

Tarçın ve Karanfil kokusu eşliğinde,Aşk ve Ceza...

Tarçın ve karanfil kokusuyla bezenmiş bir fincan çay eşliğinde;bir arkadaşımın tabiri ile henüz kaçmamış olan birkaç keçimi otlatıyorum ev dolaylarında :)
Son günlerin kritiğini yapsamda,iki bilinmeyenli denklemlerden çıkamadım hala...Cümlelerin dengesiz tariflerinde kendime biçilen payı bulmaya çalışırken;bulamamanın verdiği sinir hali bir de gözüme takılı kalmış at gözlüğünü çıkartma telaşı ile resetledim saatlerimi...
Şimdi bir kumsalda yalınayak yürümek geliyor içimden,herzaman ki duruma tezat bira yerine ıce tea mango olsun elimde diyorum.Immm müzikte bachata müziklerinden uzak,dün akşamdan beri dilime takılmış olan Kıraç'ın şu son müziği olsa...''İstanbul saklasın bizi''...Aşk ve ceza dizisi için yazılmış bu parça da en çok hoşuma giden Savaş ve Yasemin karakterlerinin birbirlerine yazmış oldukları mailler oldu;var mı böyle aşklar?Bir erkek sevdiği kadına zarar gelmesin diye neler söylüyor vay vay vay :) Millet yalandan dolandan istikameti bulamazken ilişkilerinde,bak sen Savaş'ın yaptığı düşünceli harekete:)Gülümsetti,ruh okşadı ne diyeyim...
Güzel parça,dinlemenizi tavsiye ederim.