6 Haz 2010

Yağmur...

Pencereden baktığımda dışarı çıkma isteği uyanmamıştı içimde,ta ki kaptığım bir battaniyeyle soluğu bahçede bulunan salıncakta alana kadar.Kahve kokusuyla beraber yağmuru paylaşmak istedim bir an;bir an bahçede birkaç adım atıp yağmurda ıslanmak;bir an kulaklarımı tüm dünyaya kapatıp ruhumu yağmurun sesine açmak...
Hiç aklımda olmazken yağmurluğumu kapıp bisiklete atlamam sadece hayal gibiydi ve tek hamleyle gerçekleşti.Pedalları hızlı hızlı çeviriken tüm şehrin güneşini beni kucaklayan yağmurla geride bıraktığımı düşünmek ve bir de tüm olumsuzlukları atmak birer birer rahatlatmıştı beni...
Eve dönüş yolunda tek dileğim,yağmurun kenti terk etmemeseydi...
Oysa biliyordum sadece iki gün daha mühdet vermişti kokusunu duymama ve ben o iki günden iki asır etkisi çıkartmak için çoktan hazırlamıştım kendimi...