26 Kas 2008

Bir Tesadüfün Anatomisi

O sokakta yürürken aslında aradığı gerçekten dışarda olduğunu bildiği biriydi.Nasıl ne şekilde hangi düşünceyle yürüdüğünü bilmeden,hızla başlayan yağmurla inatlaşıp,üstündeki gri çok sevdiği hırkasının tüylü şapkasını kafasına geçirmeden,hızla adım adım ilerledi.Çıkmak istediği sadece bir sahil ve bulmak istediği ona göre sahilde olan bir cafeden ibaretti.Sola dönmek için kaldırıma çıktığında,aradığı şeye ait olan birşeyin oraya park edilmiş olduğunu gördü,plakaya baktı ve o an kendini kendinde hissedemedi.Kafasını kaldırınca karşısına beyaz binaları olan bir site ve birde güvenlik görevlisi çıktı.Güvenlik görevlisine aklının oyunuyla birşeyler sordu tam olarak ne dediğinden bi haber ve aldığı cevaplardan aradığı kişiye ulaştığını düşünerek,2.blogun 2 katını hedef tuttu.Yürüdü bilinçsizce.
1,2,3,....Zil çalıyor ama açan yok zaten ışıkta yok katta.Tekrar arkasını o binaya döndü ve sahile yöneldi,hızla cafeye girdi baktı aradı ama bulamadı.Tekrar nasıl geri siteye döndü bilemiyorum.Zile defalarca bastı ve en sonunda açıldı kapı...
-kim o?
-...... açabilir misin?

Sonrası isyankar,sonrası yıkık,sonrası gözyaşı,sonrası arayış,sonrası çözümsüzlük ve sonrası sadece bir boğulmadan ibaret...
Yanında yağmurla karışmış ve onu hiç yanlız bırakmamış gözyaşları...
Ama bu defa yağmur damlalarından ayırt ediliyor.

Bu defa yağmurdan hızlı düşüyor.

(Öykü Atölyesinin Kelime Oyunları çalışması için yazılmıştır.)


11 kişi renk katmış...:

sufi dedi ki...

Aylin'ciğim
Onu oraya götüren "sahilde bir kafeye gitmek" duygusu aslında ona bir gerçeği göstermek adına planlanmış" yüce kurgu...Neyin gerçeğini onun zihnine kazımak istiyordu acaba? Ben tesadüf olduğunu düşünmüyorum, hani hayat bazı gerçekleri yüzümüze tokat gibi patlatıverir ya, sonra da o tokatın ne kadar hayırlı olduğunu zamanla anlarız, işte bunun gibi bir şey bence.Yağmurdan hızlı düşen göz yaşları; mutluluğun pembe mis kokulu güllerine dönüşsün.Ellerine sağlık, sevgilerimle.

Unknown dedi ki...

ELLERİNE SAĞLIK..

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Çok güzel olmuş canım. Yüreğine sağlık.

miracsaral dedi ki...

Bilemiyorum, bu çok "Kül öykü" veya "Öykü teknesi" tadında bir öykümsü olmuş ve bilindiği üzere bu öykülerin asıl sorunları hayatın tüm kökenlerine aşırı anlamlar yükler ve bu üzerine yüklenen aşırılıktan asıl anlam kaybolarak, anlamsızlık silsilesi haline dönüşür.

Sonuçta burası herkesin yaşamsal bunalımlarını mum ışığı yakarak ve yanına alacağı Şili şarabıyla geçirdiği bir yer değil, aksine acılarının içine girerek olabildiğince içine doldurdukları bir yer.

Ama bu acayip yetenekli olduğunuz gerçeğini değiştiremez. İzlek ve tema açısından biraz savruk sadece.

Funda dedi ki...

Yüreğine sağlık çok güzeldi...

bulut dedi ki...

Araba plakasının sahiciliği kadar gerçek olur bazen acılarımız. Yüzümüze çarpmadan inanmak istemeyiz haksızlıklara...

Aylin Ünlü dedi ki...

Sufi,
gerçekten o sokaktan geçmeyebilirdi de aslında,tesadüf değil bu başka bir şey adı konulmayan.

Elçin,Muhabbet Çiçeği,
teşekkür ediyorum ikinizede.

Hiçkimse,
burası benim diğer boyutum diyelim ve ben burada herşeyi istediğim özgürlükte yaşamayı seviyorum,teşekkür ediyorum yorumun için.

Funda'cım
çok teşekkür ederim.

Bulut,
bazende yüzümüze çarpar ama başka açılardan haksızlığı haklı çıkartabilmek adına boş yere ve saçma şekilde didiniriz,ne salakça ve bunun salakça olduğunu bile bile yapmaya devam etmenin adı yok...

Gökkuşağının Rengi dedi ki...

Yüreğine sağlık canım.Öptüm seni.

Mutluveumutlu dedi ki...

Yazdıkların her defasında gözümde canlanıyor. Hem okuyorum, hem film çekiyorum. Yüreğine sağlık...

Kitaplikkedisi dedi ki...

İçim cızzzzzzz etti :( Ağlamasın artık... Geçecek belki... belki de kalacak yarası... öğrenebilirse kabukları tekrar kanatmamayı... keşke öğrenebilse...

etki alanı dedi ki...

Hayat,bazen tesadüflerle öğreniliyor,değil mi Aylin?

Mutluluk yolu herkese açılacaksa,buyursun gelsin sayın tesadüf....
Sevgiyle kal,
TüTü